Mucur Gazetesi
HV
28 NİSAN Pazar 20:19

AVRUPA’NIN İKİYÜZLÜLÜĞÜ

Giriş Tarihi : 20-06-2016 11:32

Avrupa’nın ikircikli tutumlarından ciddi anlamda rahatsız olmamak elde değil.Pkk’yi her platformda terör örgütü olarak lanse eden Avrupa’nın, önce Avrupa Parlamentosu önünde Ypg çadırları kurmasına izin verirken şimdi de Pkk’nin Suriye uzantılarının paçavralarını parlamento duvarlarına astırmakla samimiyetsiz ve gayrıciddi olduklarını göstermekten çekinmiyorlar.Avrupa’nın bu eylemlerinin amacının ‘Türkiye’yi köşeye sıkıştırabilecek argümanlara sahibiz’ algısı yaratma peşinde oldukları gün gibi ortadadır.Lakin artık Türkiye’nin, Avrupa’nın her dediğini yapan bir ülke değil, koşulan şartlara karşı şart koşan bir ülke konumuna gelmiş olması unutuluyor.

Terör örgütü köşeye sıkışmış bir vaziyette sonunu beklerken sadece ömrünü uzatma çabalarıyla çırpınmaktadır.Bugün Avrupa Parlamentosu binasına asılan paçavralarla Türkiye’nin gündemini terör operasyonlarından soyutlama peşinde koşanların, asılan bu paçavralarla küstahça mesaj gönderme gafletine düşenlerin, tuttukları maşaların bir gün kendilerine karşı kullanılacaklarını unutmamalıdırlar.

Selahattin Demirtaş Tak denilen örgütün lağv edilmesi gerekliliğinden bahsederken, Avrupa Parlamentosu koridorlarında Ypg-Ypj’ye ait paçavraların önünde yürürken, bir gün önce söylediği sözlerin aslında ne kadar samimiyetsiz ve gerçek dışı olduğunu itiraf etmiş oluyordu.Tak kimdir?, Ypg-Ypj kimdir? Ne farkları vardır bu iki terör örgütünün diğeriyle acaba ki Tak eylemlerine son vermeli hatta kendisini tasfiye etmeli ama Ypg sözde meşruluğunu korumalı denilmektedir.Demirtaş’ın Tak üzerinden siyaset yapmasının tek gerçek nedeni var ki tüm ülke ve bölgede yaşayan halkın canlı bombalarla sivil ölümlere karşı topyekün tepki göstermesinin Hdp’ye yaratacağı etkinin görülmüş olmasıdır.Kurnazca bu yolu seçen Demirtaş’ın hilesi parlamento binasının duvarındaki paçavraların önünde kasılarak yürümesiyle ayyuka çıktı.

Hdp Diyarbakır İl Eşbaşkanı ve Dbp yöneticilerinin Vezneciler katliamının sorumlusu canlı bombanın cenaze töreninde tabuta omuz atmalarının izah edilecek yönünün olmaması da samimiyetsizliklerinin bir başka örneğini oluşturmuştur.

Tüm bu eylemlerin amacı devlete meydan okumadan başka bir şey değildir.

 

*Ülkemize komşu devletlerle yeni dönemde ilişkilerimizi normalleştirme politikası uygulayacağımızın ilk belirtisini Rusya karşısında göstermeye çalışıyorduk ki Putin’in istekleri ilişkinin duraksamasına neden oldu.Rusya’dan özür dilenecek, tazminat ödenecek, düşürülen uçağın bedeli kadar da tazminat ödenecek.Bu isteklerin kabul edilmesi demek suçu kabullenmek olacağından devletimizce verilen cevapta netti: Gerçekleşmeyecek istekler.

*’’Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı duymuyorum.’’ Çıkışına karşı ülkeyi ayağa kaldıranların ’’Yargıtay’ın kararına rağmen 19 Haziran’daki kongre yok hükmündedir.’’ Açıklaması karşısında üç maymunu oynamalarına ve inatla tepkisiz kalmalarına inanamıyorum. 

YORUMLAR