Bir önceki yazımızda Kırşehir'de Türkmenler yaşamaya başladıktan sonraki zamanlarda yaşayan ve dönemine damga vuran kişilerin Kırşehir'i döneminin en önemli yerleşim yeri haline geçirmelerinden bahsetmiştik.
Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti için canını malını veren Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını misafir eden ve her türlü desteği veren Kırşehir sebebi anlaşılmayan bir şekilde 1954 yılında Nevşehir'e bağlı bir ilçe haline getirilip 1957 yılında tekrar il yapılmıştır. O günden sonra sanki hızlı bir el tarafından cezalandırılmaya başlanmış ve hala bu ceza bugün bile devam etmektedir.
Kırşehir hak ettiği yatırımları bir türlü alamamaktadır. Yani başımızda daha dün il olan ilçeler büyük gelişirken Kırşehir yerinde saymaktadır. Cumhuriyet döneminin iki eseri olan Petlas ve Şeker fabrikası bile zorunlu kalındığı dönemlerde Kirsehire yapılmıştır
1974 Kıbrıs Barış Harekâtında uçaklarına lastik bulamayan Türk Devleti Petlas'ı Kırşehir'e yapma kararı almıştır. 1989 yılında yapılan Mahalli İdareler seçimini kazanan Belediye başkanı Mehmet Ali Yapıcının vefat etmesi sonucu yapılan ara seçimlerde Şeker fabrikasının temeli seçim rüşveti olarak 1990 yılında atılmış ve 2000 yılında faaliyete geçirilmiştir.
Bürokraside önemli makamlarda Kırşehirlilerin olmasına rağmen devlette hak ettiği hizmeti ilgi ve alakayı bir türlü görememiştir.
1923 den 2018 e kadar kurulan hükümetlerde ağırlığını hissettirmeyen Kırşehir kurulan 60 'dan fazla hükümete 2 sefer Bakan verebilmiştir. Bunlarda uzun süreli olmamış Gökhan Maraş üç ay Ramazan Mirzaoğlu 3 yıl bakanlık yapmışlardır.
Kırşehir mevcut iktidarlara destek versede vermese de gerekli ilgi ve alakayı görmemiş hala görememektedir.
Hal böyle iken Kırşehir için ne yapılabilir?
Kırşehir için yapılabilecek en önemli üç girişim vardır ki bunları atanmışlar seçilmişler ya yapmıyorlar ya da beceremiyorlar.
1- Kırşehir'i Kültür Şehri yapabilmek için ciddi girişimler yapılmalı
2- Jeotermal merkezi olan bu konuda geliştirilmeli
3- Kapadokya'nın giriş kapısı olan Kırşehir doğal güzellikleri ve kültürü ile turizm şehri yapılmalıdır.
Geçmişten günümüze gelen tarihi mirası kültür birikimi gün yüzüne çıkarılmalı hem Türkiye de hemde dünyada gerekli tanıtımlar yapılmalıdır.
Ahi Evrak-ı Veliyi Şeyh Edebalıyı Hacıbektaş-ı Veliyi Aşık Paşayı Yunus Emre'yi Cacabeyi Kaya Şeyhini Ahmet Gülşehri yi Abdallarını Usta Neşet Ertaşı Erol Güngörü Japon Bahçesini Mucur ve Dulkadirli yeraltı şehirlerini Seyfe Golünü. İlk önce KIRŞEHİRLİ ye sonra Türkiye'ye sonra dünyaya tanıtmalıyız.
Bu konuda sempozyumlar paneller konferanslar kültür programları düzenlenmeli ve uygun zamanlarda açık alanlarda Toylar kurulmalı bu konuda gönüllü çalışan STK'lar desteklenmelidir.
Başka illere nasip olmayan terme kaplıcalarını tanıtıp sağlık turizmi cezalandırılmalıdır.
Yani başımızdaki Nevşehir'e her yıl yüz binlerce turist gelirken 60 km ötede Kırşehir bu konuda hiç faydalanamamaktadır
Bunun için turizm firmaları tur şirketleri ile görüşülüp ziyaretlerine Kırşehir'de başlatmaları çokta zor olmasa gerek.
Vel hâsılı kelam herkes oturduğu koltuğun bulunduğu seçildiği makamın hakkını vermelidir.
Tarihi boyunca örnek şehir olmuş Kırşehir yeniden hakkettiği yere getirmek için var gücümüzle çalışmalıyız ve BAŞARMALIYIZ.
KIRŞEHİR BİZİM VE BASKA KIRŞEHİR YOK
Selam ve saygılarımla Allaha emanet olun.
