Mucur Gazetesi
HV
19 NİSAN Cuma 13:18

YOL ve GÜVENLİK

SONER DEMİRBAŞ
SONER DEMİRBAŞ
Giriş Tarihi : 11-01-2016 09:06

6. KARAYOLU TRAFİK GÜVENLİĞİ SEMPOZYUMU

SONUÇ BİLDİRGESİ

12-14 KASIM 2015

1.  Karayolu Güvenliği Yönetimi ve Denetimi

   Günümüzde çok sayıda can kaybına ve yaralanmalara neden olan trafik kazalarının önlenmesi için toplumun tüm kesimlerine önemli görevler düşmektedir.  Yasaların çıkarılması, kuralların konulması tek başına bir çözüm olamamaktadır. Bunlara uyacak olan insan unsurunun da bunu benimsemesi ve bu yasa ve kurallara göre hayatını sürdürmesi gerekmektedir. Bu nedenle yayalar, sürücüler, yolcular, denetim görevlileri gibi her kesimden insanın aynı duyarlılıkla hareket etmesi gerekmektedir.

 

            Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planında belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi için yürütülen çalışmaların artarak devam etmesi gerekmektedir. Trafik güvenliği konusunun sürekli gündemde tutulması ve eylem planının yürütülmesi için siyasi destek yanında, yürütülecek faaliyetler için ilgili kurum ve kuruluşlara daha fazla mali destek sağlanması da zorunludur.

       Trafik elektronik denetleme sistemlerinin (TEDES), trafik kural ihlallerinin tespit edilmesi ve önlenmesi konularında etkinliği kanıtlanmakla birlikte, bu sistemlerin şehirlerarası karayollarında da en kısa zamanda kurularak yaygınlaştırılması sağlanmalıdır. Karayolları Trafik Kanunu uyarınca Belediyeler tarafından şehir içinde TEDES kurulumları bir an önce yaygınlaştırılmalıdır.

            Gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri ile birlikte dünyada uygulamaları gittikçe artan Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS), tüm karayolu kullanıcıları açısından karayolu trafik güvenliğini arttırmak adına çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Karayolu trafik güvenliğinin sağlanmasında Akıllı Ulaşım Sistemleri kapsamındaki modern uygulamalar hızla yürürlüğe konulmalıdır. Mükerrer yatırımların önüne geçilerek milli servetin heba olmaması ve karayolu ağına kurulu elektronik sistemlerin birbirini okuyabilmeleri amacıyla, AUS mimarisi TEDES’le entegreli olarak kurgulanmalı ve kurulmalıdır.

            Yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücülerin, süre ve hız kurallarına uyup uymadıklarına yönelik etkin denetim mekanizmaları geliştirilmelidir.

            2020 yılı sonuna kadar trafik kazalarından kaynaklanan ölümlerin %50 oranında azaltılmasını hedefleyen Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planının uygulanmasına etkin bir şekilde devam edilmelidir.

            19–20 Kasım 2015 tarihlerinde Brezilya’da Karayolu Trafik Güvenliği Bakanlar Konferansı yapılacak olup, buradan çıkan sonuçlara göre, ülkemizde trafik kazalarından kaynaklanan ölümlerin %50 oranında azaltılmasını hedefleyen Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planında revizyona gidilmelidir.

 

2.         Güvenli Yollar ve Ulaşım

 

            Ülkemizde yük ve yolcu taşımacılığında karayollarına verilen ağırlığın kademeli olarak deniz ve suyolları, havayolları, boru hatları, raylı sistemler ve kombine taşımacılığa kaydırılarak yük ve yolcu taşımada bu sistemlerin kullanımı artırılmalıdır.

            Özellikle şehir içi ulaşım alt yapısında çevre ve insan sağlığına daha fazla önem verilerek toplu taşıma ağırlıklı (özellikle metrobüs ve raylı sistemler) ve yaya ile bisiklet öncelikli projeler hayata geçirilmelidir.

            Yerel yönetimler ve il özel idarelerinin sorumluluğunda olan yollarda, yollar ile yatay ve düşey işaretlemelerin standartlara uygun olarak yapılması için uzman kuruluşlardan teknik destek ile eğitim desteği sağlanması konusunda çalışmalar yapılmalıdır.

 

3. Güvenli Araçlar

            Trafik güvenliği açısından büyük tehlike arz etmekte olan ekonomik ve teknik ömrünü tamamlamış olan araçların trafikten çekilmesi için yapılan düzenlemelere devam edilmelidir.

            Araçların ağırlık ve boyut kontrollerinin yapıldığı “Yol Kenarı Denetim İstasyonları” yaygınlaştırılarak trafik zabıtası ile koordineli olarak denetimler yapılması uygulaması devam ettirilmelidir.

            Karayollarını kullanan araçların teknik yönden sağlam ve kusursuz olmaları gerekmektedir. Ancak, başta lastik tekerlekli traktörler olmak üzere çok sayıda araç periyodik teknik muayeneleri yaptırılmadan kullanılmaktadır. Bu konuda yapılan denetimler ve tarım araçları güvenliği projesi sonucu fenni muayenesini yaptırmayan traktör sayısında önemli bir azalma meydana gelmiştir. Bu uygulamalara devam edilmektedir.

            Otomotiv sanayiindeki son teknolojik gelişmelerden yakın zamanda dünya genelinde uygulamaya konulması beklenen şerit izleme sistemleri paralelinde, karayolu üzerindeki yatay işaretlemelerin daha da önem kazandığı dikkate alınarak, bunun için kamuoyu oluşturulmalı ve çalışmalara paydaşlarca destek verilmelidir.

4. Yol Kullanıcılarının Güvenliği

            Çocuklara küçük yaşlardan itibaren trafik eğitiminin verilerek trafik bilincinin oluşturulmasıyla gelecekte kazaların daha az yaşandığı, ölüm ve yaralanmaların azaldığı bir ortam oluşacaktır. Trafik kazalarının ortaya çıkmasında insan faktörünün payı %90’ın üzerindedir. İnsan unsurundaki payın ise yaklaşık %87’si sürücülere aittir. Yıllar içerisinde bu oranlarda belirgin bir farklılık da ortaya çıkmamıştır. Kazaların önlenmesi ve daha güvenli bir ulaşım sağlanmak isteniyorsa, insan unsuruna ve özellikle de sürücülere yönelik politikalar geliştirilmeli, bilinç düzeyi yükseltilmeli, duyarlılıkları artırılmalı, kurallara uymaları için her türlü stratejiler geliştirilmelidir. Bunun başkaca bir yolu da bulunmamaktadır. Olayın temeli ve faili insana dayandığına göre atılacak her adımda bunu hesaba katmalı ve insan odaklı çalışmalar yapılmalıdır.

            Her yıl artan araç sayısının, artan kaza sayısında önemli bir payı olduğu kabul edilmelidir. Ancak bu durum, insan unsurundan kaynaklanan hataların önemli olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. İşte bu nedenle trafik eğitimi ve trafik bilinci oluşturma çabaları önemlidir.

            Bu sempozyumun tüm paydaşları ile trafik bilincinin oluşmasına ve trafik kazalarına bağlı ölümlerin, yaralanmaların ve maddi kayıpların önlenmesine katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir. Diğer ülke temsilcilerinin sempozyuma katılımları ile de, bilgi ve tecrübe paylaşımı gerçekleşmiştir. 

            Karayolu güvenliğinde görülen küresel gelişmelere paralel olarak, bu konuda ülkemizde yapılan bilimsel araştırmalarda da bir artış gözlemlenmektedir. Trafik güvenliği konusunda yürütülen bilimsel çalışma ve araştırmalara üniversiteler ve diğer kurumlarca verilen destekler artırılmalı, özellikle somut politika uygulamalarının ortaya konulduğu projeler desteklenmelidir.

            Üniversitelerin karayolu güvenliği alanında etkinliklerinin artırılmasına yönelik olarak Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ve Emniyet Genel Müdürlüğü arasında bir protokol imzalanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu protokol kapsamında, güvenli üniversite yerleşkeleri oluşturulması ve üniversitelerde trafik güvenliğine yönelik etkinlikler düzenlenmesine ağırlık verilmelidir.

5. Kaza Sonrası Müdahale

            Sürücü eğitim sistemi yapılandırılırken, kaza sonrası ilk yardım konusu üzerinde durularak bütün sürücü adaylarının yeterli oranda ilk yardım eğitimi almaları sağlanmalıdır.

            Trafik kazaları sonrasında sunulan acil yardım hizmetlerinin her geçen gün geliştiği görülmektedir. Bu bağlamda, şehir içi ve kırsal alanlarda meydana gelen kazalarda acil çağrılara müdahale süresinin azaltılmasına yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir.

6.Trafik ve Hukuk

            Trafik kazaları sonucu hukuki, cezai ve idari sorumluluklar doğmaktadır. Trafik kazalarında en çok uygulama, işlem ve dava sigorta şirketleri ve adli yargı bünyesinde gerçekleşmektedir.

            Trafik sigortası hukuku ve sigortalara ait genel şartlar, hakların korunması açısından önemli olduğu halde araç sahipleri ve kazaya uğrayanlar tarafından yeterince bilinmemektedir. Bu konuda anlaşılır, açıklayıcı ve kullanılabilir bilgiler tüm ilgililere ulaştırılmalıdır.

            Her trafik kazası bir hukuki problemi başlatır. Sorunun hukuki açıdan adil, yasalara uygun ve hakkaniyet ölçüsü içerisinde çözümlenebilmesi için delillerin toplanması ve değerlendirilmesi özenle yapılmalıdır.

            Sempozyum Düzenleme Kurulu olarak bundan sonraki sempozyumlarda ve benzeri çalışmalarda üç gün süresince ortaya konulan faydalı bilgiler ve tecrübeler ışığında çalışmalara devam edilecektir. Her yıl katılımcı sayısı ve bildiri çeşitliliğinin artması önümüzdeki yıllarda düzenlenecek programların daha da etkin ve verimli olacağını göstermektedir. Sempozyum süresince her türlü desteği sağlayan Bakanlıklarımıza, Genel Müdürlüğümüze,  görüş ve düşünceleriyle katkı sağlayan, araştırmalarıyla bilim dünyasına ışık tutan değerli bildiri sahiplerine, katılımcılara, sponsor firmalara ve bu süreçte özveri ile çalışan ve sempozyumun başarı ile sonuçlanmasında büyük emeği olan çalışma arkadaşlarımıza bu vesile ile teşekkür ediyor, bir sonraki sempozyumda bir araya gelmek ümidiyle hepinize kazasız günler diliyoruz.

YORUMLAR